29 Aralık 2013 Pazar

YILBAŞI ÖNCESİ İSTANBUL

Merhaba arkadaşlar, yılbaşına girmeden şöyle bir İstanbul'u gezelim dedik bakalım süslemişler mi? Bir hazırlık var mı diye.Biz cıvıl cıvıl bekliyorduk açıkçası ışıklar, maskotlar, resimler, pankartlar, süslemeler vs. ama pek umduğumuz gibi bulamadık.












                     ORTAKÖY

 Ortaköy' e gittik ilk önce belki de aydınlık olduğu için ışık yoktu ama ekstra bir şey de göremedik.









                       
                       


                        EMİNÖNÜ

 Daha sonra Eminönü' ne geçtik oradan zaten umudumuz yoktu. Süsleme ya da yılbaşına dair hiçbirşey yoktu tahtakale dışında.









                                                                                    
                       TAKSİM

Taksim'e çıktık ışıklandırmışlardı fena değildi yılbaşı     burada kutlanır mı ? Bilemiyorum.
  Bizde Taksimden daha fazlasını beklerdik.













                              NİŞANTAŞI
                                                                               Nişantaşı, çok güzel süslenmiş gidip gezilmesi lazım ciddi hazırlıklar var hiçbir yerde olmadığı kadar.    Bütün yolları ışıklandırmışlar süslemişler. Konser yada bir etkinlik de olabilir yılbaşında diye düşünüyorum. Olursa gidilip orada kutlanabilir            yılbaşı.


                             


                            AKARETLER

Akaretler de bu şekilde...
Tabi Bağdat caddesine gidip bakamadık orası da güzeldir diye düşünüyorum gidebilirsek oradan bir fotoğraf paylaşırız artık. İşte yılbaşı öncesi İstanbul bu şekilde Nişantaşı çok güzel olmuş yalnız gidip bir bakın derim;)


NİŞANTAŞI IŞIK GÖSTERİSİ :)

27 Aralık 2013 Cuma

BU PAZARDA YOK YOK !!!

http://mrandmrsblackk.blogspot.com/Merhaba arkadaşlar yoğun olduğumdan dolayı bir kaç gündür yazamadım.
Salı pazarına gittik bu hafta içi gerçi 2-3 haftada bir uğruyoruz havada pek bir güzel olduğundan altını üstüne getirelim Ne var ne yok karıştıralım dedik çıktık yola. sonuçta hepimiz Vakko' dan kıyafet, Michael Kors' dan çanta Prada' dan gözlük Gucci den ayakkabı giyemiyoruz...
http://mrandmrsblackk.blogspot.com/
Burası zaten çok meşhur bir pazar çevre semtlerde oturanlar iyi bilir bu pazarı ihtiyacınız olan bir şeyi kesinlikle buluyorsunuz. Hele ki bizim bir pazarcımız var arada çok kaliteli şeyler getiriyor bilindik markaların ufacık defolu ürünlerini de bulabiliyorsunuz. Bende bir kaç cici aldım tabi kaçırmadım ;) Arada bir sosyal olmak gezmek için bile olsa gidin bir bakın derim illa size göre de bir şey vardır. yeniden görüşmek üzere :))

25 Aralık 2013 Çarşamba

CÜMLE TAMAMLAMA ''MİMİ'' :))

Arkadaşlar Yeliz hanım tarafından mimlenmiş bulunuyorum, elimden geldiği kadar cevaplamaya çalıştım umarım olmuştur.


1. Elimden gelse,  
Sevip de kavuşamayan herkesi birbirine kavuştururdum.

2. Kendi kendimi kontrol etmekte; 
Bazen zorlanıyorum ve ağzımdan ne çıktığını nasıl anlaşılacağını düşünmeden konuşuyorum.

3. Beni en çok kaygılandıran şey,
Sevdiklerimin bana olan güvenini kaybetmek

4. Hayatımın en kötü anı, 
Dedemin vefat ettiği haberini aldığım an :(

5. Yalnızken,
Hiç Sıkılmam uğraşacak şeyler bulurum ve zaman su gibi akıp geçer :)

6. Nefret ettiğim,
İnsanlarla umarım karşılaşmam çok kötü şeyler olabilir :)

7. Kadınlar, 
Yıllar sonra erkeklerden daha fazla iş sahibi olacak ve hatta daha çok işin patronu olacak ;)

8. Hayat,
Bazen çok karmaşık olabiliyor ama her zaman da bir çıkış yolu gösteriyor. Çıkış yolunu görebilmek için cesaretli olmanız ve üşengeç olmamanız gerekiyor :)

9. Çocukken,
Sokakta bir dünya oyun oynardık, gülerdik eğlenirdik gerçekten mutlu olurduk o zamanlar annemizin camdan bağırmamasını yada havanın kararmamasını isterdik :) daha güzeldi sanki.

10. Başkalarının zayıf tarafı,
Beni rahatsız etmiyorsa sorun etmem oluruna bırakırım.

11. Yalan söylemek;
Yalana göre değişir bazı tatlı küçük yalanlar var söylenmesi gerekiyor bazen, ama ben yakalarsam affetmem ;))

12. Her şey kötü gittiği zaman,
Bir çıkış yolu ararım baktım yok yarın ola hayır ola !

13. Geceleri,
Düşünmekten uyuyamadığım geceler olur uyuyana kadar televizyon izlerim.

14. Başkalarına göre ben,
Onlara sormak lazım ama güvenilir açık sözlü birisi olabilirim :)

15. Kurtulmak istediğim korku,
Yükseklik korkusu, bungee jumping yapabilmeyi ve lunaparklarda ki kamikazelere binmeyi çok isterdim birde hastahane ile ilgili her şeyden çekinirim.

16. Bazen düşünüyorum da,
Daha güzel vakit geçirmek yerine somurtmayı tercih ediyoruz yada bir şeylerden çekinip rahat olamıyoruz bence daha iyi vakit geçirmek bizim elimizde. Günümüzün güzel geçip geçmeyeceğine hava şartları karar vermemeli.

17. En çok utandığım şey,
Bana hediye verildiği yada bana sürpriz yapıldığı zaman

19. Keşke ben, 
Sevdiğim kişi için daha çok şey yapabilsem keşke onu daha çok mutlu edebilsem keşke hiç üzmesem.

20. Anlamıyorum,
İlla iyi yerlere gelebilmek için birilerini mi tanımak gerekiyor tanıdığın biri olmayınca olmuyor mu yani anlayamıyorum...


''Mim'' lemeyi başlatan arkadaşa ve beni ''mim'' leyen  Yeliz Küçükkoner' e teşekkür ediyorum.

bende bir alisveriskoligin itiraflari ve eryasdilar adlı blogları ''Mim'' lemek istiyorum umarım daha önce mimlenmemişlerdir :)

23 Aralık 2013 Pazartesi

EL EMEĞİ GÖZ NURU :)

                                                                     50 TL     
Bugün sizlere el emeği göz nuru olan atkılarımızı tanıtmak istiyorum. Kışın gelmesi ile birlikte elimizde şişler , yünler başladık el işlerine , iyi de oldu. :)
Ben kendi zevklerimden yola çıkarak siyah-gri-füme, krem-koyu kahve-sütlü kahve ve kırmızı atkılarımla başladım örgüye . Halen örmeye devam ediyorum yeni modeller de gelecek. Farklı olması için elimden geleni yapıyorum. Kırmızı atkıda bir uç diğer ucun içinden geçiyor , kullanımı çok kolay ve çok hoş duruyor boyunda.  Şu aralar alacalı bir atkı ve şapka örüyorum .Eğer beğendikleriniz olursa bana ulaşabilirsiniz kısa sürede elinize ulaşır . Küçük bir ekibim var bana yardımcı olan ,fiyatlar konusunda da yardımcı oluruz. Bu kış sizi üşütmesin. :)

                                                                        30 TL

22 Aralık 2013 Pazar

''ZORLU'' GEZİMİZ :))

http://mrandmrsblackk.blogspot.com/
http://mrandmrsblackk.blogspot.com/Merhaba arkadaşlar, uzun süredir merak ettiğimiz gitmek istediğimiz bir türlü fırsat bulamadığımız için gidemediğimiz ''Zorlu Center''a gittik. Nereden giriliyor ne ediliyor derken cam kapılardan biri açıldı daldık bizde içeri. Gitmeyenler İçin söyleyeyim içeri derken öyle diğer alışveriş merkezlerinde ki güvenlik kontrolü yada x-ray cihazları yok burada Meydan katını ''U'' parkur düşünün bir tarafınız cam diğer tarafınız mağaza. Mağazalarda mağaza ama sektörün babaları burada Dolce&Gabbana, Louis Vuitton, Michael Kors, Burberry, Prada, Vakko, Beymen ve daha birçoğu meydan katında yer alıyor. Bizde buraya şöyle bir göz gezdirip aşağı kata iniyoruz. Aşağı katta girişte güzel bir konser bizi karşılıyor. Bu katta da yemek bölümünün yanısıra yine birçok ünlü marka mevcut. Network, Lacoste,  Ramsey, Hotiç, Tommy Hilfiger, Max&Co bunlardan sadece birkaçı. Gördüğümüz kadarıyla alt kata inildikçe halka yaklaşıyorsunuz :) en alt katta Koton, Mango, H&M, Mavi, Adidas, Nike, Yargıcı ve dahası bu katta. Muhteşem bir alışveriş merkezi olmuş mimarisine diyecek söz yok zaten diğer alışveriş merkezlerinden farklı olduğunu giderseniz göreceksiniz. İlk Girişte zaten çok etkileniyorsunuz, şaşırıyorsunuz. Biz çok beğendik gelmişken de elimiz
http://mrandmrsblackk.blogspot.com/
H&M
boş dönmek istemedik H&M' ye girdik ve çıkamadım bütün reyonları gezdim tam benim tarzım bir yer burası ayakkabı da aldım :) tabi bütün AVM' yi gezdiğimiz için saatin nasıl geçtiğini anlamadık iki buçuk saat olmuştu biz Zorlu Center' a giriş yapalı, çok da acıktık yemek bölümüne gittik orada da bir tur attık ama bizi tavlamayı Borsa' nın ustası başardı yeni kestiği döneri lavaşa sarıp bize verdi ağzımıza atar atmaz birer porsiyon döner söyledik bizde :) Diyette olduğumuz için sadece salata yemeyi düşünüyorduk fakat o döneri yemeden
http://mrandmrsblackk.blogspot.com/gidemezdik ;)
http://mrandmrsblackk.blogspot.com/
Borsa Restaurant
  ''Zorlu Center'' farklı bir dünya arkadaşlar. Her istediğinizi bulabileceğinizi düşünüyoruz. Sinema, tiyatro ve fitness da mevcut, Görsel açıdan da müthiş bir yer zaten en iyi mağazalar burada. Bizce İstanbulda oturuyorsanız ve  gitmediyseniz gidip bir gezin. İstanbul dışında oturan arkadaşlar da bir gün gelirse eğer bizim bloga bir mesaj atsınlar gidip gezeriz seve seve :))

20 Aralık 2013 Cuma

YILBAŞI MENÜNÜZ BİZDEN ;))

Arkadaşlar birçoğumuz bu günlerde yılbaşında ne yapacağını planladı bir kısmımız hala ne yapsam ne etsem diye düşünüyor olabilir bu normal bir durum yalnız değilsiniz. Bazılarımız mekanını buldu ama gidecek partneri bulamıyor yada partnerimizi bulduk, fakat bu sefer de gitmek istediğimiz mekanda yer bulamıyoruz veya bir kaç kişi anlaşıp loca tutmaya karar verdiniz, cayanlar olmuş olabilir. Gece yatarken kimle, nereye gitsem diye düşünüyor olabilirsiniz. İnternetten sevdiğiniz sanatçıların nerede konser vereceğine de bakıyorsunuz ya size yeri çok uzak yada bilet kalmamış mı?
Hiç sıkıntılara girme arkadaşım illa ortam yapacağım diye tanımadığın insanlarla eğlenmeye gitme. Al en yakınlarını en çok eğlendiğin, güldüğün yanında kendini rahat hissettiklerini bir yat kiralayın o olmuyor mu evi güzel bir süsleyin havaya girmeniz açısından müzikleri de koyun sıraya, arkadaşlar bu özel bir gün adı üstünde ''Yılbaşı'' o gün farklı olmalı. Tabi ki masanız da farklı olmalı ;)
      Gelelim Yılbaşı soframıza, öncelikle şunu söyleyeyim yılbaşı masası bu, öyle yarım saat için de yiyeyim de kalkayım olmaz. Soframız zengin olmalı özel olmalı :) Benim önerilerim şu şekilde, mezeler, çerkez tavuğu, közlenmiş patlıcan salatası, havuçlu tarator, acılı ezme önden sıcak olarak da karnıbahar kızartması, tavuklu sosyete mantısı, paçanga böreği. Soğuklarımız, zeytinyağlı barbunya, humus, kırmızı biber sarması ile hafiften bir atıştırmalık yapabilirsiniz. Atıştırmalığımızı yaptık mı gecemiz uzun sürekli masaya da çakılı kalamayız o yüzden kalkın oturun koltuklara bakın televizyonda ne varmış yada hafiften bir müzik açıp hep beraber muhabbete dalın. Saatlerimiz yedi buçuk-sekizi gösterdiği zamanda hafif kanepelerle zeytinli salamlı olabilir, peynirli zeytin ezmeli olabilir yada nachos yapın kaşarlı, sucuklu. tabi bu kanepelerimizin yanına da en iyi köpüklü hafif kırmızı şarap yakışır. Gecemiz uzun ve yemek çeşidimizin de bol olduğunu düşünürsek yerli köpüklü şarap hem alkolü hafif olduğu için hemde iştah açtığı için doğru seçenek olacaktır.
    Sofraya oturduğumuz da ana yemeğimizden önce bize hafif beyaz şarap eşlik edebilir. Ana yemek olarak ise ''Dana Fileto'' tercih edebilirsiniz. Yanında yeşil salata ve haşlanmış tatlı patates çok uyumlu   olacaklardır ;) Yemeğimizin yanında ise belirgin bir tadı olan kırmızı şarap öneririm. Yemeğimizden sonra kendinize bir meyve tabağı, çerez tabağı yaparak 12' yi bekleyebilirsiniz. Bunlar benim önerilerim arkadaşlar umarım beğenmişsinizdir kendinize iyi bakın :))

17 Aralık 2013 Salı

GİTTİ GÜZEL TAKİPÇİLERİMİZ :(

Bir süre önce duyurmuştu aslında Google ''Friend Connect '' in kalkacağını ve nitekim öyle de yaptı. Bu durum kalıcı mı? geçici mi? onu zaman gösterecek ama şu anda bizi izleyen blog okuyucularını göremeyeceğiz sadece daha önceden izlediğimiz blog' ları ana sayfamızdan takip edebileceğiz. Hepimiz tekrar tekrar sayfamızı yeniledik yerleşim yerine gittik baktık ama izleyicilerimiz yoktu korkmayın arkadaşlar bu bizden kaynaklanan bir durum değil Google' dan kaynaklı :) Gereksiz oldu bence ama bir bildikleri vardır tabi ki hayırlısı olsun diyelim tekrar görüşmek üzere.

SOĞUK SİZİ KURUTMASIN :)

                                                                Merhaba arkadaşlar !
Soğuk kış günleri kendini hissettirmeye başladı . Doğal olarak soğuktan ve rüzgardan etkilenen cildimizin, saçımızın ayrı bir bakıma ihtiyacı var. Ben kendimden verdiğim örneklerle size yardımcı olmak istiyorum faydasını görmediğim şeyleri gereksiz yere burada anlatmak istemiyorum. Bundan kısa süre önce saçlarımda kuaförümün desteklemediği bir değişiklik yapmak istedim, inatla yaptırdım ama güzel bir sonuca varamadım. Saçım bir kaç ton birden bir anda açılınca fazlasıyla zarar gördü ve kurudu, canlılığını yitirdi. Tekrar eski rengime döndüm ama yıpratıcı bir dönem oldu saçlarım için. Kuaförümün önerisi ile argan yağına başvurdum. Yaklaşık üç aydan beri kullanıyorum ve çok faydasını gördüm . Saçlarım gün geçtikçe daha yumuşak daha parlak bir hal alıyor. Bu durumdan çok mutluyken bir şey daha öğrendim ve test ettim. Kışın soğuğu benim cildimi özellikle dudaklarımı ve ellerimi çok kurutuyor. Argan yağını ellerime ve yüzüme uyguladım inanılmaz sonuçlar aldım. Dönemsel sivilcelenmeler oluyordu onları dahi engelledi diyebilirim . İpeksi bir tene sahibim artık. Kesinlikle tavsiye ediyorum . Kurumalar , çatlaklar artık geride kaldı benim için. Deneyin siz de göreceksiniz ancak bu yağı alırken bazı hususlara dikkat etmek gerekir. Sonuçta kendi bedenimize süreceğimiz bir yağ, ucuza kaçmamanız konusunda sizi uyarmalıyım çünkü piyasada oldukça fazla argan yağı markası var. Bir ufak da püf nokta verebilirim bu konuda , nereden anlayacağız gerçeğini, sahtesini derseniz bir miktar argan yağını kaşığa koyup bir müddet ateşe tutun eğer mumsu bir yapıya dönerse üzgünüm ama o yağı kullanmayın çünkü gerçek yağ yapısını bozmuyor.


Nasıl uyguladığımı da anlatayım. Saçlarım için haftada en fazla üç kez saç diplerim ıslanana kadar masaj yaparak uyguluyorum sonra havluya sarıp 30-45 dk bekliyorum sonra duruluyorum. Onun dışında geri kalan günlerde duştan sonra nemli saçlarıma sadece uç kısımlarına denk gelecek şekilde uyguluyorum ve kurutuyorum. Cildim için ise yağı biraz ısıttıktan sonra kullanıyorum , ipeksi bir doku ve harika bir canlılık sağlıyor.

16 Aralık 2013 Pazartesi

PANİK ATAK ' GELİYORUM ' DEMEZ 2 !

Merhaba arkadaşlar!
Bugün yarım kalan yerden devam ediyoruz yazımıza.
'' Hayatım gitgide kötüleşiyordu aslında sağlam olan bedenim hasta oluyordu. Sonunda annem bunlara bir dur demek adına aldı beni karşısına ve '' yeter artık '' dedi , '' kendine gel senin bir ailen var güçlü olmalısın'' kolumdan tuttu ve doktora gittik. Doktora gittik, biraz bekledikten sonra bizi odasına aldı. Doktor kısa boylu tıknaz bir adamdı. Tedirgin bir şekilde odaya girmiştim ve doktora ilk olarak ölmekten çok korktuğumu söylemiştim o da bana '' kızım bir gün herkes ölecek kimse dünyaya kazık çakmıyor. '' demişti
Doktorumla haftada bir kez görüşüyordum ama bu arada ataklarım da hemen hemen her gün aynı saatte geliyordu , ben de kendimi hastahanenin acilinde buluyordum artık bu o kadar sık olmaya başlamıştı ki acil servisindeki görevlilerle kanka olmuştum. Doktorum da bu acil servis maceralarımı biliyordu ve bana çok kızıyordu .Ben de bir daha olmayacak diye ona söz vermiştim taa ki kendimi tekrar acilde bulana kadar bir de üstüne asansörde doktorumla karşı karşıya gelene kadar. Bir güzel azarımı yedikten sonra eve gittim. Çok mutsuzdum , her gün bana bir şey olacak korkusuyla yaşamaktan bıkmıştım. Sağlık ansiklopedilerini okuyup hastalıkların belirtilerini araştırıyordum , her okudum hastalığı da kendimde var sanıyordum. Her on beş dakikada bir tansiyon ölçüyordum . Arkadaşlarımdan da uzaklaşmıştım, kimseyle görüşmüyordum, asosyal biri olmuştum. Kendi kendimle savaşır hale gelmiştim. Sayısız ilaç kullandım aralarında ağır ilaçlar da vardı vücudumu yoruyor ve sersemleştiriyordu beni. Fiziksel bir rahatsızlığım yoktu ve bu çevrem için rahatlatıcı bir durumdu ama benim iç dünyamdaki, ruhumdaki hastalığımı anlayamıyorlardı. Zaman zaman bana kızıyorlardı hatta.
Bu böyle yedi yıl sürdü, üç doktor değiştirdim, terapi gördüm ,yapılması gereken ne varsa her şeyi yaptım. Her yıl panik atağın farklı yüzüyle tanışıyordum. Mesela gece üçte uykumdan uyanıyordum, tansiyonum yirmilerde , burnumdan kan geliyordu, o derece şiddetli ataklar geçirdim. Derin nefes alamıyordum alamadıkça panikliyor panikledikçe de her tarafım uyuşuyor, ellerim kasılıyordu ve sonra tüm hayatımı değiştirecek bir şey keşfettim, doktorlarımın bile gerçekleştiremediği mucizeyi ben gerçekleştirmiştim hem de tesadüfen.

15 Aralık 2013 Pazar

DERYA KUZUSU BUNLAR :)

http://mrandmrsblackk.blogspot.com/
Merhaba arkadaşlar bugün size çok şirin bir balıkçıyı anlatmak istiyorum.
Arkadaşımızın tavsiye ettiği bu yer Karaköy' de adeta saklı bir bahçe. Vapurdan inince iskelenin hemen arkasında, balıkçıların bitiminde kalıyor. Bu yeri görür görmez pozitif elektrik alıyorsunuz zaten salaş ortamı, taş masaları, dekoru, bahçesi sizi büyülüyor ayrıca garsonların sizinle olan iletişimi de çok güzel. Menüsü çok zengin, mezeleri,  balığı harikaydı.Çok keyifli bir yemek deneyimi oldu bizim için. Yemeğimiz bittiğinde bize ufak bir de jest yaptılar fırında helva getirdiler afiyetle yedik, balığın üstüne de çok iyi gitti. :) Biz çok beğendik , size de tavsiye ediyoruz sizin için vazgeçilmez yerlerden biri olabilir. Adres konusunda yardım isterseniz iletişime geçebilirsiniz.

13 Aralık 2013 Cuma

PANİK ATAK 'GELİYORUM' DEMEZ !

                                                                         Merhaba arkadaşlar!
http://mrandmrsblackk.blogspot.com/Uzun süredir düşündüğüm ve araştırdığım bu hastalık yeryüzünde her on kişiden neredeyse yedisinde var ve bazıları bunu biliyor bazıları bunu bilmeden bu hastalıkla beraber yaşıyor. Şimdi sizlerle paylaştığım bu yazı bölümlerden oluşacak ve bize evli , iki çocuk annesi bir ev hanımı yardımcı olacak o da bu rahatsızlığı yaşamış. Konumuz günümüzde bir çok insanın başına gelen ve çevresinden soyutlayan bir hastalık olan 'Panik Atak' . Yaşamayan bilemez dedik ve yaşayandan dinledik , size de anlattıklarını kendi ağzından aktarmak istedik. Buyurun başlayalım...
http://mrandmrsblackk.blogspot.com/






''Bu hastalıkla tanışmam ilk bebeğimi dünyaya getirdikten yirmi beş gün sonraydı. O gün çok yorgundum, uykusuzdum, ertesi gün yeni doğan bebeğimi görmek için misafirler gelecekti. Gün boyunca misafirler için hazırlık , temizlik derken saat gece on iki olmuştu. Bebeğimi uyuttum ve artık kahve içmenin vakti gelmişti. Kahvemi aldım, koltuğa oturup günün gazetelerine göz gezdiriyordum ki olan oldu sanki bir düğüm dolanmıştı boğazıma,  nefes alamıyordum, kalbim deli gibi çarpıyordu. Ayaklarımdan başlayarak kanımın çekildiğini hissettim ve evet ben ölüyorum dedim. Hemen balkona fırladım panikle, nefes almam gerekiyordu, eşime seslendim uyuyordu , uyandı. Yüzümü gördüğünde gözündeki tedirginliği fark ettim. Yüzümün bembeyaz olduğunu söyledi ve beni hemen doktora götürdü. Tabi götürdü götürmesine de ben iyileşmiştim , her şey yolundaydı tansiyonum, kalp ritimlerim yerindeydi. Bir sakinleştirici yapıldı ve eve yollandık. Peki beni o kadar sarsan ve öleceğimi hissettiren şey neydi ve bir daha bunu yaşayacak mıydım ?
Bunu takip eden günlerde her gece misafir bekler gibi bu atağı bekledim,  hayatım kabusa dönmüştü her  an kendimi dinliyordum.Yine mi olacak, ne zaman olur derken insanlardan soyutlanmıştım. Bebeğime bile korkarak yaklaşıyordum. Hayatım ve bedenim alt üst olmuştu.
http://mrandmrsblackk.blogspot.com/

Evet arkadaşlar bugünlük bu kadar , devamını en kısa sürede sizinle paylaşacağım ve bu sorunu yaşayan kişilere çok yardımcı olacağına inanıyorum.

11 Aralık 2013 Çarşamba

BİR KADIN VE KUAFÖRÜ !

                                                                            Merhaba arkadaşlar!

Yeni bir yazı yeni bir konu . Kadınların olmazsa olmazlarıyla devam etmek istedim ve aklıma ilk kuaförüm geldi. Her kadın güzel görünmek , kendini güzel görmek ister bu şekilde kendine olan güveni artar ve doğal olarak daha sosyal olur. Ben de onlardanım ve kendimle uğraşmayı çok seviyorum en kötü hissettiğim anlarda bile bu bana iyi geliyor o anlarda kendimi kuaförümde buluyorum. Bir kadının kuaförü ile olan ilişkisi de çok önemlidir eğer kuaför ile elektrik tutmazsa o kadını imkanı yok ikinci defa aynı yere sokamazsınız. Ben bu konuda şanslı olanlardanım çünkü kuaförüm benim en iyi arkadaşım :) Beni anlıyor ve istediğim değişikliklerle beni mutlu etmeyi başarıyor. Kuaförüm  Hamdi Bey ile tesadüfen tanıştım , yeni yaptırdığım saçlarımda hüsrana uğramıştım ki her kadın bunu hayatında bir kere olsun dahi yaşar  ve yolda gördüğüm ilk kuaföre girmiştim ve hala o kuaföre gidiyorum . Titizlikle dinliyor, sabırla uğraşıyor ve asla pes etmiyor. Günümüzde bir anlayış var dışarıdan bir dekorasyona bakılır eğer kaliteli gözüküyorsa içeri girilir hatta fiyatlar yüksekse kesin iyidir denir. Hayır! Öyle değil.Kesinlikle iş kuaförün tecrübesine ve yeteneğine bağlı. Siz siz olun hala kuaförünüzü bulamamışsanız ve arayıştaysanız bu yanlışa düşmeyin. Hamdi Bey'in ekibi de oldukça sıcak ve yetenekli, ultra lüks bir yer değil ama mesele de bu değil zaten eğer gerçekten harika saçlarınız olsun istiyorsanız size tavsiyem Hamdi Bey ve ekibi. Kesinlikle işini iyi yapıyor. Fiyatlar oldukça uygun , inanın bana vazgeçilmezleriniz arasına girecek. Bilgi almak isterseniz bana ulaşabilirsiniz her türlü yardımcı olurum.

10 Aralık 2013 Salı

BU FİLM KAÇMAZ !!!


































Arkadaşlar bu film efsane! Çok kaliteli bir komedi filmi olmuş Murat Cemcir ve Ahmet Kural  döktürmüşler adeta. Rasim Öztekin ve Barış Yıldızın da hakkını yememek lazım.  Tiplemeler olsun yardımcı oyuncular olsun tam oturmuşlar rollerine. Ahmet Kural köyün tüpçüsü (Fikret), Murat Cemcir boks öğretmeni (Çetin), Rasim Öztekin damadın babası (İsmail) ve Savaş Yıldız köyün öğretmeni Saffet rolünde. Film de İsmail' in Letonya da yaşayan oğlu Tarık' ın bir anda Köye gelmesiyle başlıyor. Letonyalı kız arkadaşı ile evlenmek için ailesinden onay  almak isteyen Tarık babasının düğün ısrarlarına karşı gelemiyor ve elde avuçta hiçbir şeyi bulunmayan İsmail, oğluna on gün içinde sazlı sözlü bir düğün yapabilmek amacıyla Fikret' i, Çetin' i ve Saffet'i  kendisine yardım etmeleri için topluyor yanına . Bu dörtlünün düğüne kadar olan bir macerası konu edilmiş ayrıca film de İşler Güçler ekibinden birçok isim var son beş yılda izlediğimiz en iyi komedi filmleri arasında kesinlikle ilk üçte yer alır. Gidin bu filmi kaçırmayın derim . Dvd ya da internet ile izlenecek film değil , beklemeyin gidin sinemada izleyin hem sosyalleşmiş oluruz ki sinema çok güzel bir genel kültür hem de bu sanatçıların emeklerine saygı duymuş oluruz :)

8 Aralık 2013 Pazar

BU BUTİK BİR HARİKA !!!

http://mrandmrsblackk.blogspot.com/
Merhaba arkadaşlar!
Bir yazı ile daha beraberiz. Size bu yazımda son dönemlerde fazlası ile ilgi odağı olan boncuk, taş, kurdele işlenmiş ayakkabılardan bahsetmek istiyorum. Sıkı bir sosyal medya takipçisiyim ve gördüğüm kadarıyla bir çok özel butik ünlülerimizin resimlerinin , yazılarının altında kendi reklamlarını yapmaya çalışıyorlar belki mantıklı ama tartışılır diye düşünüyorum. Biz de bu butikleri keşfe çıktık , uzun arayışlardan sonra bir tanesi samimiyeti ve farklılığı ile dikkatimizi çekti. Hiçbiri birbirine benzemeyen ve kişiye özel tasarımlar yapan sevimli küçük bir butik

aynı zamanda şirin ve sıcak bir sahibi var kendisi Öge Hanım.Titizlikle ve içtenlikle yaptığı , tasarladığı ürünlerde insan sağlığını ön planda tutmuş ve kullandığı kimyasalların kesinlikle zararlı olmadığının garantisini veriyor. İstediğiniz her ayakkabıyı istediğiniz ürünlerle istediğiniz tasarımla süslüyorlar. Sadece ayakkabı da değil çantalar , giysiler aklınıza gelebilecek her şeyi elleriyle farklı boyuta taşınıyor. Size de tavsiyem ziyaret etmeniz yönünde. Bu butiğe gitmek ya da telefonla sipariş vermek isterseniz bizimle iletişime geçebilirsiniz.

SONRADAN GURMELER :))

http://mrandmrsblackk.blogspot.com/
Merhaba arkadaşlar Mr. & Mrs. Blackk olarak şöyle bir buluşup hava alalım ne var ne yok bir bakalım hem de bir şeyler atıştıralım diye Caddebostan'ın yolunu tuttuk. Karnımız da çok aç olduğu için ilk önce yemek yiyelim dedik ve düzenli olarak gittiğimiz ama hep aynı şeyleri yediğimiz restorantımıza gitmeye karar verdik. Bir farklılık olsun ve ikimiz de hiç yemediğimiz yemekleri tadalım dedik. Birçoğumuz için yeni bir tat olan Nachos Peynirli bir de oranın özel hamburgerinden sipariş verdik.
  Efendim nedir bu Nachos;
Nachos' un servis edilişi bizim eskiden annelerimizin biz yemek yiyelim diye kahvaltılarda hazırladığı kuş dilimlerine benziyor. Tortilla cipsinin üzerine kırmızı tatlı biber, jalepano biberi üstüne de bir çeşit peynir ısıtılarak yanında da üç tane sosuyla servis ediliyor. Soslar Salsa, Sourcream ve Avokado püresi.
Tortilla cipsi, baharatlı cipsin biraz daha az baharatlısı, Salsa sosu, bizim kebapçılarda yediğimiz acılı ezmenin acısı az ve nar ekşisiz hali. Sourcream, yine bizde ki tava yoğurdunun kaymaksız halini anımsatıyor. Avokado püresini pek beğenmedim zaten uyumlu da olmuyor tabi bu bizim yorumumuz sizin damak tadınıza uyabilir  ama salsa sos ile güzel bir uyum yakalıyorsunuz açsanız tavsiye etmiyorum çünkü pek doyurucu değil arkadaşlar atıştırmalık bişeyler arıyosanız yenebilir.


YILBAŞI ÖNCESİ KOZMETİK ÜRÜNLERİNİZİ TAZELEYİN !

Avon' dan Siparişlerim de geldi :)

Arkadaşlar ''Avon'' un satış temsilciliğini yapıyorum sattığım arkadaşlarımdan çok güzel tepkiler alıyorum . Bu yılbaşına özel indirimler neredeyse yarı yarıya.  Özellikle ''True Color '' serisi bir  harika . Parfümler de indirime girmişken kaçırmayın derim . Eğer parfümler hakkında hangi tene hangi parfüm daha çok yakışır öğrenmek isterseniz ben bir tık uzağınızdayım. Merak ettiğiniz her konuda bana ulaşabilirsiniz.

    

5 Aralık 2013 Perşembe

OJEM OLMAZSA OLMAZIM

Merhabalar arkadaşlar !
Kış günlerinin soğuğunu hissettiğimiz bu günlerde yazı da artık tamamen arkamızda bıraktık. Giydiklerimiz, yediklerimiz hatta gittiğimiz mekanlar değişmişken ojelerimizin de değişmesi muhtemel. Yazın sürdüğümüz o cıvıl cıvıl rengarenk, parlak ojeler yerlerini mat ve koyu tonlara bıraktılar ama önemli bir nokta var son yıllarda taktığımız takılardan daha önemli hale gelen aksesuarlarımız ''tırnaklarımız'' sınırsız şekil ve renkle süslenip çok çarpıcı ve dikkat çekici olabiliyor özellikle geride bıraktığımız yıl içerisinde her tırnağa farklı renk oje sürme,sime batırma derken her gün başka modeller çıktı ama benim bu kış favorim ''tüylü ojeler''. Hem kışa ait bir görünüme sahip hem de bu sene çok trend olan tüylü kazaklarla müthiş uyum içerisinde. Sanki kışın soğuğundan koruyorlar tırnaklarımızı. Kışa yakışan en güzel görüntü bana kalırsa. Bir de ojeyi düzgün sürme olayı var tabi kendimden örnek vermem gerekirse ben bant kullanıyorum . Tırnağımın iki kenarına yapıştırdığım bantlar sayesinde temiz bir iş çıkıyor ortaya. Ayrıca ojelerin kenardan köşeden soyulmasından hiç hoşlanmıyorum bunun için de şimdi hemen hemen her markada bulunan kolay kuruyan parlatıcı cilalar çok işe yarıyor. Düzgün bir görünüm için ilk olarak fırçayı ortaya sürerek başlamalıyız ve iki kat ince sürdükten sonra iki kat sürdüğümüz cila ile  hem parlak bir görüntü oluşturacak hem de uzun süre dayanacaktır. Kurumasından endişe ederseniz de oje kurutucular veya ellerinizi soğuk suya batırmanız size yardımcı olacaktır. :)

4 Aralık 2013 Çarşamba

TREND ''CLUTCH'' ÇANTA

http://mrandmrsblackk.blogspot.com/
Merhaba arkadaşlar!
İlk yazımızla sizlerin karşınızdayız.Bugün Kadıköy'de sizler için bazı yoklamalar yaptık nerede ne var görelim bilelim dedik.Attık kendimizi sokağa.Girdiğimiz her mağazada bir şey dikkatimizi çekti.''CLUTCH''.
Rengarenk, desen desen clutchlar. Bu senenin olmazsa olmazları arasına girmişler , her yerde belli ediyorlar kendilerini. Özellikle bu senenin trend renkleri olan kırmızı, beyaz, siyah ağırlıklı ve lego desenli clutchlar çok revaçta. Eskiden amca kızının düğününde ya da kardeşin sünnetinde abiye ile kullanılan bu çantalar artık kot pantolon ve beyaz tshirtler ile bile mükemmel bir uyum sağlıyor ve girdiğiniz her ortamda elinizde bulunan bu küçük şey sizi dikkat çekici kılıyor. Ben resimdeki clutchı çok beğendim zıt renklerin bir arada olduğu sade ve çarpıcı bir aksesuar.Bunun gibi onlarca çeşit var eğer siz de tercihinizi clutchlardan yana kullanır ve bu clutchı nereden aldığımı merak ederseniz benimle iletişime geçebilirsiniz. Tekrar görüşmek üzere. :)

3 Aralık 2013 Salı

İLK TANIŞMA

Biz iki hayalperest eş ,dost , arkadaş , sevgili... Monoton hayatımızı daha heyecanlı , eğlenceli ve aktif kılmak için uzun bir fikir arayışından sonra blog açmaya karar verdik aslında hep istediğimiz ama doğru zamanı beklediğimiz bir şeydi bizim için.
Biz kim miyiz ?
Şöyle anlatabiliriz; Mrs Black gezmekten ve tozmaktan çok hoşlanır. Deniz olmayan yerde yaşayamaz he bir de oburdur e doğal olarak yeni tatlara da açıktır. Mr Black ise 20 dakikada tek ayakkabısının bağcığını anca bağlayan ve yemek yemeyi herşeyden çok seven bir arkadaşımızdır. Bir de iyi fotoğraf çektiğini iddia eder. 
Bizde ne mi var ?
Bizde modadan tutun da mekanlar, yemekler, ara sokaklar , arka sokaklar , deneyimler , sanat kısacası hayat var ama bir not bizim yorumladığımız bizim gördüğümüz hayat . Memnun olduk .